BESİAD, 2020 Yıllı Değerlendirme Toplantısı Online Olarak Gerçekleştirildi
BESİAD- Bağlantı Elemanları Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin geleneksel olarak yaptığı değerlendirme toplantısı Aralık ayının son günlerinde online olarak gerçekleştirildi. Sektörün 2020 yılının değerlendirmesi ve yaşanan gelişmelerin konuşulduğu online toplantıda bağlantı elemanları sektörünün paydaşları da görüşlerini bildirdiler. Yaklaşık 2 saat süren toplantıda genel olarak hammaddeye erişim sorunu ve vade konuları üzerinde durularak 2021 yılından umutlu olunduğu görüşleri hakimdi. Açılışını BESİAD Başkanı Mustafa Tecdelioğlu’nun yaptığı sektör değerlendirme toplantısının detayları ve söz alan konuşmacıların değindiği konular ve satırbaşları…
BESİAD’a 6 Yeni Üye Katıldı Üye Sayısı 96 Oldu
Mustafa Tecdelioğlu: Öncelikle toplantımıza katılım gösteren üyelerimizi selamlıyorum. 2020 senesinde yaşananları ve 2021 yılı için önümüzdeki gündem maddelerini konuşmak için geleneksel olarak yaptığımız toplantıyı pandemin etkisinden dolayı online gerçekleştiriyoruz. BESİAD’a bu sene 6 yeni üye katıldı ve aktif üye sayımız 96’ya çıktı. Bu bilgiden sonra önümüzdeki gündem konularına değinmek isterim. 2020 senesinde başlayan COVİD-19 salgını sonrası bağlantı elemanları ithalatına ilave gümrük vergileri geldi. Bağlantı elemanları ithalatın gözetim uygulaması dışında da korunmuş oldu. Serbest ticaret anlaşması olmayan ülkelerden gelen ürünler çok yüksek miktarda vergilendiriliyor. Fakat ilave vergilerin oranları büyük olasılıkla tekrar düşecek ve koruma duvarı önümüzden kalkacak gibi duruyor. Buna rağmen hammadde fiyatlarının yükselişi, Uzak Doğudaki teslimat sürelerinin uzaması ve navlun fiyatlarının çok artması halen bizim mallarımızı Çin’e göre koruyor.
Bağlantı Elemanları Sektörü 2020 Yılında 131 Bin Ton İhracat Gerçekleştirdi
Sektörümüzün ihracatı bakımından 2020 yılını iyimser kapatıyoruz. Pandeminin etkisinin fazla olduğu dönemlerde, özellikle ilk 6 ayda geçen 2019’a göre ihracatta %26 geride iken yıl sonunda bu oran %4 seviyelerine geldi. Geçen yıl 135 bin ton ihracat yapmışken 2020’i 131 bin ton ile kapatacağız. Hedefimiz %10-15 arasında artış ile yılı kapamaktı ama tüm dünyanın yaşadığı zorluklar neticesinde geçen yıla yakın rakamlarda ihracat gerçekleştirdik. Özellikle son aylarda ihracatta aylık bazda 11 bin tonu yakalamayı başardık.
Sektörümüz için önümüzdeki günlerde sevindirici bir gelişme daha olacak. Avrupa Birliği, yakın zamanda Çin ürünlerine karşı yeni anti damping uygulamasını açıklayacak. 5 yıl süreyle yüzde kaç olacağını şu an tam bilmediğimiz anti damping vergisi başlayacak. Bu da bizim ürünlerimize talebin artmasına neden olacak. Bu da Avrupa’dan Türkiye’ye daha fazla ilgi olacağını gösteriyor.
İthalatımızın Her Geçen Sene Düşmesi Ülkemize Sağladığımız Katma Değerin Göstergesi
Özellikle BESİAD üyelerinin ürünleri kalite anlamında İtalya ve Almanya ile karşılaştırılıyor. Kalite bakımından çok yol aldık. Bağlantı elemanları ithalatı BESİAD olarak dernekleştiğimiz (2000) dönemde 150 bin ton iken 2020 yılında 55 bin ton civarına geriledi. Aylık 5 bin ton ithalata kadar düştü. İç pazardaki üretim çeşiti arttıkça ve hammaddemiz çeşitlendikçe ülkemizde her ürün üretilecektir.
Sektörün Hammadde Fiyatları Çok Yükseldi
Türkiye çelik üretiminde Avrupa’da birinci üretici konumuna geldi. Sıvı çelik üretiminde Avrupa’da 1. dünyada 6. konumuna ulaştı. Sıvı çelik üretimi ne kadar artarsa bizim ürünümüz de çeşitleniyor ve kendimizi daha güvende hissediyoruz. Tabi hammadde fiyatlarımız oldukça yükseldi ve hammadde bulma konusunda sıkıntılar yaşıyoruz. Bu konuda aramızda olan çelik üreticisi yetkililerinin söyleyecekleri olacaktır.
Başlangıç olarak bunları söylemek istedim. Söz almak isteyenleri sırayla söz alabilirler.
Gürkan Türkaslan - Kroman Çelik: Kroman Çelik olarak 2020 senesine başlarken pandeminin etkisini çoğu firma gibi net göremedik. Mart ayında işlerin çok hızlı şekilde düşüşü, taleplerin azalması fiyatlara yansımak zorunda kaldı. Bugün Türkiye’nin ana pazarları diyebileceğimiz Afrika, Avrupa, Orta ve Kuzey Amerika’daki bütün alıcılar ve stokçular ellerindeki malzemeleri mümkün olduğu kadar açığa satış yaparak fiyatların düşmesine kendilerini hazırladılar. Bu Türkiye’deki bazı çelik üreticileri tarafında da yapıldı, onlarda da çok ciddi şekilde düşüş vardı. Bu düşüş beklentisinin yarattığı diğer bir etki, çoğu ülkede hem pandemiden dolayı çalışma zorlukları hem de fiyat düşüşlerinin negatif etkisi olarak üretimler hızlı şekilde düştü. Orta ve Güney Amerika’daki üretimler ciddi anlamda sekteye uğradı. Çin tarafında pandeminin etkileri sonucu kapanmalara gidilmesi, sevkiyatların aksamasına ve projelerin durmasına neden oldu. Bu süreç içerisinde Türkiye’deki fabrikalarda belli bir nebze üretimlerini kısarak kontrol altına almaya çalıştılar. Ama süreç içerisinde aynı zamanda şöyle de bir gelişme oldu. Amerika, Avrupa ve Çin tarafında yaşanan parasal genişlemeler piyasaların aslında arkasında hızlı toparlanmak için yeteri kadar bir sermaye birikimine neden oldu. Pandemi etkilerinin sıfırlanması Uzak Doğunun bir anda kendi içerisindeki yatırımlarını artırmasına ve Çin’de hızlı bir tüketime neden oldu. Dönem içerisinde Türk üreticiler bu dönem içerisinde standart ihracat dışında Çin’e ürün göndermeye başladılar. Hong Kong ve Singapur Türkiye’den çok ciddi tonajlar satın aldılar. Şuan halihazırda Türkiye’den Uzak Doğuya gidecek yaklaşık 450 bin ton malzeme var bu alımlar Ocak - Şubat - Mart aylarında gerçekleşecek. Bu sürecin içerisinde hızlı fiyat yükselişi hurda alımına çıkılmasına neden oldu ve hurda fiyatlarının da artmasına neden oldu. Özetle yurt içi piyasada hem de yurt dışı piyasada terminlerin ve satış alışkanlıklarının değişmişine sebep oldu. Çin’den navlun artışları Çin tarafından daha çok beslenen bölgelerin de Türkiye’nin ihracat gündemine oturmasına ve bu bölgelere ihracat yapmasına sebep oldu. 2019 senesinde 50 milyon ton ihracat fazlası varken bu sene bu rakam 10 milyon tona düştü. 2021’nin ilk çeyreğini satışlarda %90 olarak tamamlamış durumdayız. 2021 ikinci çeyreğindeki beklentiler ise Çin’in hurdaya uygulamış olduğu vergiyi kaldırmasıyla beraber hurda tarafında hızlı bir tepkinin gelebileceği şeklinde duruyor. Fiyatların yükseleceğini gösteriyor.
Kaan Kozulu – Kardemir: Hurdadaki %2’lik farkın kalkmasıyla beraber aslında yapılan öngörülerde Türkiye’nin 20 milyon ton ithalatı Çin’den 2021’de minimum 12 milyon ton olacağıdır. Yaklaşık 12-13 senedir bu sektördeyim ve hayatımda Finlandiya’dan Türkiye’ye hurda geldiğini görmedim ama bu dönemde Finlandiya’dan hurda geldi. Gerçekten ilginç bir döneme doğru gidiyoruz. 5 sene içerisinde Çin’in hurda ihracatının 200 milyon ton olacağı öngörülüyor. Bu da Çin’in hurda ithal eder bir ülke olacağı ve hurda fiyatlarının artacağını gösteriyor. Dolayısıyla hurdaya bağlı olarak Türkiye’de de fiyatların artışı kaçınılmaz olacak. Ben de size katılıyorum, Çin’in bu vergiyi kaldırması fiyatların yükselmesine neden olacaktır.
İsmail Büyükaydın - Kroman Çelik: Artan bir ivme var bu kadar yüksek seviyeleri biz de beklemiyorduk. Firmalara beklenildiğinden fazla finans yükü getiriyor. Önümüzdeki ilk 6 ayın bu ayarda olacağını düşünüyoruz. Çünkü üretim tesislerinin belli bir kapasitesi var. Sizin sektörünüzden ve diğer sektörlerden alınan siparişler üretim kapasitemizi dolduruyor. İhracatı da düşünürsek ileriye doğru terminli satışlar yapıyoruz. Tercih hakkımızı çalıştığımız firmalara öncelik vererek yapıyoruz. Mümkün olduğu kadar herkese malzeme yetiştirmeye çalıştık, çalışıyoruz da. İleriye dönük bağlantı yapmak belki finans zorluğu getirecektir ama herkese yarar sağlayacağını düşünüyorum. Bağlantı yapmanın bizim de üretimlerimize katkısı oluyor. Üretimde her şey belli olunca buna hazırlık yapmak daha kolay. Bunu burada herkese öneriyorum. Eğer çelik üreticileri ile bağlantı yapmadılarsa önümüzdeki aylar için bağlantı yapılması her iki taraf için de yararlı olacaktır.
Muzaffer Akyüz – Rotsan: Filmaşini fabrikamıza indirdikten sonra üretim süreci çok kısa zaman aldığı için bizdeki hammadde miktarı %75 civarında. Bu bizi çok etkiliyor. Sattığımız malı bir hafta sonra tekrar yerine koyamıyoruz. Bizim sektörümüz bildiğiniz üzere vadeli çalışan bir sektör. Vadeli çalışırken şuanda nasıl yapacağımızı öngöremiyoruz.
Gökhan Ulaşan - Nurtel Tel: Öncelikle ilk üç ay, fiyatların yükselişe devam edeceğini gösteriyor. İkinci çeyrekte de devam edeceğini bu konuşmalardan anlıyorum. Kontratlı çalışmak ilk 6 ayda sanıyorum bize bir zarar vermeyecek. Zira geçtiğimiz yıllarda biliyorsunuz ki filmaşin fiyatları çok yüksekti ve sonrasında şok düşüşler oldu. Yapmış olduğumuz kontratların firmalara çok zararı oldu, o malları zararına satmak zorunda kaldık. Daha önce sütten ağzımız yandı. Ben filmaşin üreticilerine bir soru sormak istiyorum. Son bir yıla bakıldığında iç piyasaya verdiğiniz ürün miktarlarında bir kısma yaptınız mı? Özellikle mal bulmakta zorlandığımız bu dönemde benim için önemli bir soru. Sıfır stokla çalışıldığı için bu soru kafamda oluştu bunu da belirtmek isterim.
Haldun Uğurluoğlu – Kroman Çelik: Kroman Çelik olarak Türkiye’de en yüksek kangal üretim kapasitesine sahibiz. Yılda kangal olarak 1 milyon ton üretim kapasitemiz var ve ihracat ve iç piyasaya ayırdığımız miktarlar bellidir. Buna göre hareket ediyoruz ama genellikle iç piyasaya pozitif ayrımcılık yapıyoruz. İç piyasa bizim önceliğimiz ve özellikle özel kaliteler, özel üretim teknikleri isteyen kaliteler bizim için öncelikli geliyor. Artık tüm müşterilerimizden ileri tarihli, uzun vadeli bağlantı alıyoruz. Piyasa şartları değiştikten sonra artık bizim üretimlerimiz de aldığımız siparişlere yönelik üretimler olmaya başladı. Biz hiçbir zaman fiyatımızı kapatmadık, fiyat vermiyoruz demedik. Her gelen müşterimize elimizdeki hammaddeye göre fiyat verdik ve siparişlerini aldık.
Aralık ayında cıvata sektörüne yaptığımız sevkiyat bugüne kadarki en yüksek seviyeye çıktı. Ocak 2021’de bu sevkiyat miktarını da aşacağız. Eski alışkanlıklarımızı yerine getirecek şekilde stoğumuzu yükseltemedik ama bağlantılarımızın hepsine söz verdiğimiz tarihlerde sevkiyatları gerçekleştirdik. Şirket olarak politikamız bağlantı elemanları sektörüne desteğimizin artarak devam etmesi yönündedir. Sizlerle birlikte bu yolda beraber yürüyeceğiz. 800 bin tonları üreten bir sektörün milyon tonlara ulaşacağını düşünüyorum. Biz de bunları görüyor ve yatırım yaparak, üretim yaparak sizleri destekliyoruz. Firma olarak bağlantı elemanları sektörünü yıldız sektör olarak görüyoruz ve bu desteğimiz sürecektir.
Gürkan Türkaslan - Kroman Çelik: 2019 Mart’ta salgının etkisinden sonra Türkiye olarak çok ciddi anlamda ihracata yöneldik. Bizler de ihracat bağlantıları yaptık bunu biraz da içerdeki talepsizlikten dolayı yaptık. Fakat Haziran ayı geldiğinde içerideki talep canlanmaya başladığında bizler mevcut ihracat bağlantılarını minimize ederek, özellikle sizler gibi sanayi kuruluşlarına hizmet verdiğimiz için, sizleri çalışır durumda tutmak bizler için önceliklidir. Bizler son 6 aydan beri mümkün olduğunca sizlerden gelen talepleri zamanında karşılamaya çalışıyoruz ve sizlerle beraber hareket etmeyi tercih ediyoruz. Aynı çarkın iki farklı dişliyiz. O nedenle bu dönemde mümkün olduğunca sanayici müşteri kitlemizle beraber olmaya çalıştık. En büyük hedefimiz buydu ve bugüne kadar da başarılı olduğumuzu düşünüyorum.
Bizim bundan sonra stok tutma gibi durumumuz olmayacak. Çünkü artık alışkanlıklar değişiyor. Sizlerin çeyreklik bazda belki de iki çeyreklik bazda satınalma planlarının yapılıp buna göre hareket etmesi gerekecek. Anlık satışlar Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de minimize olmaya başlayacak. Şu anki durumumuz ne yazık ki bu. Bizler satışlarımızı hiçbir zaman kapatmadığımız gibi aynı zamanda bu tarz sistemlerde mümkün olduğunca sizin de müşterilerinize karşı uzun dönemli bağlantılı olduğunuzun farkındayız. Bizler de bu talepleri aldığımız zaman kendimizi buna göre hazırlarız. Fiyatlandırma konusu bence ikinci aşama. Öncelikle bu talebin oluşturulması ve yönetimlerimizde bunu konuşup sizlere nasıl daha iyi hizmet verebilirizi konuşup ona göre fiyatlandırma yapabiliriz. Kroman Çelik olarak bağlantı elemanları sektörüne öncelik veriyoruz.
Tuğrul Gökağaçlı - Bimeks Çelik: Geçen haftayı 2 sektörle bol bol telefonla konuşarak geçirdim. Bunlar bankalar ve çelik üreticileri oldu. Çelik üreticileriyle yeni bağlantılar yapmak istediğimde limitlerimi artırmamı söylüyorlar. Bankalara dönüyorum tamam artıracağız ve çalışacağız diyorlar. Fakat o arada çelik üreticilerden aldığım fiyatlar, bankalarla işlerim bitip geri döndüğümde artmış oluyor. Öngörülemezlikle hareket edildiği için çelik üreticilerini de bu konuda eleştiremiyorum. Gürkan Bey’in söylediği doğru bir şey var. Bundan sonra 3 aylık veya 6 aylık öngörülerle çelikçilere gittiğimiz zaman bize nasıl bir fiyatlandırma yapacaklar, bizden talepleri ne olacak bilmiyoruz. Şuan Nisan ve Mayıs ayları için bize fiyat verebilecekler mi? Hangi fiyatlarla bize dönecekler bunları bilmek istiyoruz.
Mustafa Tecdelioğlu: Konuşmalardan anlaşılan çelik fiyatlarında 2021’in ikinci çeyreğinin ortalarına kadar düşüş olmayacağı yönünde. Bu da sektörümüz için iyi bir haber değil. Çeliği zaten zor bulduğumuzu ve pahalı aldığımızı söylerken bunlar da yaşanırsa sektörümüz için iyi bir haber olmadığını görüyoruz. Bu dönemde finansmanı da bulmak kolay değil. 2021 yılı Nisan - Mayıs ayları için şimdiden çelik siparişlerimizi vermemiz gerektiğini düşünüyorum.
Biz sektör olarak sadece filmaşin kullanmıyoruz, çubuk kullanan firmalarımız da var, sac kullanan firmalarımız da var. Aynı sıkıntılar bildiğim kadarıyla sac ve çubukta da var. Hasan Şemsi Bey mesela ağırlıklı olarak kalın malzeme çubuk kullanır. Hasan Bey ne durumdayız, neler söylersiniz. Aslında birçok malzemeyi bulmakta zorlanıyoruz. Sizlerin görüşlerini de duymak isteriz.
Hasan Şemsi - Berdan Cıvata: Bazı malzemeleri bulmakta zorlanıyoruz, sıkıntıyı biz de yaşıyoruz. Rüzgar türbinlerinin taban plakaları için saca ihtiyacımız oluyor ama maalesef bulamıyoruz. Proje bazlı çalıştığımız için stok bazlı çalışmamız mümkün olmuyor. Her teli bulamıyoruz ve aynı sıkıntıları biz de yaşıyoruz. Fiyat yükselişi filmaşinde olduğu gibi yuvarlak çubukta aynı şekilde.
Remzi Topuk - Bolt Bağlantı: Geleneksel hale gelen yıllık değerlendirme toplantımızı yine yapıyoruz ama maalesef bu şekilde online video konferansla gerçekleştiriyoruz. Çelik firmalarımızın temsilcisi arkadaşlarımıza da verdikleri bilgilerden dolayı teşekkür ederim. Nisan ve Mayıs’taki duraklamadan sonra hem otomotiv sektörünün hem de bizim sektörümüzün hedeflediği rakamlara ulaştığını düşünüyorum. Sektörümüz açısından birçok sektörde yaşanan sıkıntıların yaşanmadığını ve 2020’nin iyi geçtiğini söyleyebilirim. Otomotiv sektörü önümüzdeki sene için de iyi görünüyor, 2022-2023 yılları projeleri için çalışılıyor. Tahmin ediyorum ki önümüzdeki yıllarda da iyi olacak. Aşı konusunda mesafe kat edilmesi de işlerin hızlanmasına neden olacaktır. Tedarik zincirleri konusunda bazı sıkıntılar olabilir. Ben 2021 yılının 2020’den daha iyi olacağını ama kolay bir yıl olmayacağını düşünüyorum. Sektörümüz belli bir bilince ve tecrübeye ulaştı. Sadece üretim anlamında değil, yönetim aşamalarında da ulaştı. Bu günleri de aşacağımızı düşünüyorum.
Tuğrul Gökağaçlı - Bimeks Çelik: Bildiğiniz gibi bizim parlak çelik çubuk satışımız var. Bu malzemedeki en büyük alıcı kitle otomotiv yan sanayisidir. Şuan bize gelen kesin ve tahmini alım listelerinde Haziran sonunu programlayabiliyorlar. Bursa’daki büyük yan sanayi firmalarından biriyle yaptığım görüşmede inandırıcı bulmadığımı söylediğim zaman müşterimiz biz de otomotiv fabrikalarından aynı öngörüleri alıyoruz ve o nedenle size bu öngörüleri aktarıyoruz şeklinde bir açıklama yaptı, bunun bir hesaba dayandığını belirtti. Kısaca söylemem gerekir ki otomotiv sektörü Haziran ayına kadar miktar artırarak gidiyor.
Tugan Nacaroğlu - Obel Cıvata: Otomotiv sektörüne iş yapan bir firma olarak 2021 yılı için adetsel olarak daha iyi olacağını öngörüyoruz. 2020’e göre %20’ye yakın artış olacağını düşünüyoruz.
Mustafa Tecdelioğlu: Web sayfamızın yenilenmesinde Genç Besiadlılar liderliğinde bir firma ile anlaşıldı ve bu konuda çalışmalar var. Tolga Karaağaçlı arkadaşımızın liderliğinde olan bu çalışma için kendisi de bir açıklama yapabilir.
Tolga Karaağaçlı - Has Vida: Web sitesinin yenilenmesi için çalışmaya başlayalı 6 ay oldu. İlk başta kurguladığımız gibi hızlı ilerleyemiyoruz. Bütün üyelerimizi temsil edecek bir siteyi ortaya çıkarmak kolay olmuyor. Yiğit Deniz, Sinan Topuk, Nihat Tecdelioğlu Bey, Demet Yeşilaltay hanım ve Semih Özölçer Bey ile bu konuda çalışıyoruz. Tahminimce Şubat ayında web sitemizin yenilenmesini tamamlamış olacağız. Sektörümüzü temsil eden bir site olacağını düşünüyoruz.
Semih Özölçer - BESİAD Genel Sekreteri: Üye firmalarımızdan elektronik posta ve iletişim adreslerini güncellemelerini rica ediyoruz. Güncel adres bilgilerini bize bildirmelerini istiyoruz ki web sitemizin yenilenmesinde daha hızlı hareket edebilmiş olalım.
Mustafa Tecdelioğlu: Pandemiden dolayı URGE projemiz askıya alındı ancak 3 yıl itibariyle haklarımız saklı kalacak şekilde ertelendi. Bunu da belirtmek isterim. En önemli sorunlarımızdan biri de insan kaynakları sorunudur. Bu konuda ise atılımlarımız oldu. İki ayrı endüstri meslek lisesi ile stajyer öğrenci programı başlattık. Protokoller imzalandı. Bu projeyi yöneten Yiğit Deniz neler söylemek istersiniz.
Yiğit Deniz - Murat Cıvata: Yüz yüze eğitimler durdurulduğu için protokolleri imzalamamıza rağmen stajyer öğrenci konusunda şimdilik bir ilerleme olmadı. Ancak yılbaşından sonra gelişmeler yaşanacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla üyelerimizi bilgilendireceğiz.
Mahmut Öztürk – MS Vida: Önümüzdeki dönem otomotiv sanayiye yönelik beklentilerimiz bizim de yüksek. Bu sektörde sipariş olarak artışlar oldu. Dolaysıyla otomotiv sanayiyle ilgili bizim de öngörülerimiz pozitif yönde. En önemli sıkıntılarımızdan biri ara eleman sorunudur. Beyaz yakaya ulaşmakta sorun yaşanmıyor ama mavi yaka çalışanı bulmakta zorlanıyoruz. Ancak bu konuda da pandemiden sonra dengelerin değişeceğini düşünüyorum. Pandemi ile mücadele etmeyi öğrendik. Her şeyimizi buna göre düzenledik. Dünya da bunu bu şekilde yaptı. Dolayısıyla aşının bir süre daha hayatımıza girmesi ertelense bile üretim tarafında çok ciddi bir sıkıntı yaşanmasını beklemiyorum. Hammadde fiyatlarının yükseleceğini öngörüyorum. Biz zaten daha çok kurumsal müşterilerle çalıştığımız için minimum 3 ay bazen de daha fazla süreli olarak alım yapıyoruz. Nispeten biraz daha bu konuda rahatız. Birinci ve ikinci çeyrekte artışın süreceğini üçüncü çeyrekte stabil bir fiyatlama olacağını ve daha sonra da bir düşüş olacağını öngörmekteyim.
Semih Özölçer - BESİAD Genel Sekreteri: Gebze Organize Sanayi Bölgesinde kurulan Ar-Ge ve Mükemmeliyet Merkezinden derneğimizi aradılar. Ara eleman ihtiyacımıza yönelik bizimle bir görüşme yapmak istediler. Bu ay içerisinde kendileri ile bir görüşme yapıp yönetimimize sunacağım. Bunun da bilgisini vermek isterim.
Sami Kıraç - Sami Kıraç Cıvata: 3-4 aylık malzeme alıp, 6 ay vadeli çalışıp bunun içinden nasıl çıkacağız bunun hesabını yapıyordum. Malzeme sıkıntısı uzun zamandır var. Sorunlarımız zaten hep ortak. Finansman sorunu yaşayacağımız aşikar. 2021 yılında finans yönünden zorlanacağımız bir yıl olacağını düşünüyorum.
Tuğrul Gökağaçlı - Bimeks Çelik: Bu konuda Ticaret Bakanlığı aracılığıyla yasal bir düzenleme yapılamaz mı? Doğruluğunu bilmiyorum ama Fransa’da Ticaret Bakanlığının vadeli satışlarda 45 gün gibi maksimum bir süre getirdiğini duydum. Konu şuan buraya geldiği için bunu dile getirmek istedim. BESİAD olarak üyeler arasında karar alarak bir centilmenlik anlaşması yaparak vade kısaltması da getirebiliriz. Veya Ticaret Bakanlığı nezdinde bu konu gündeme alınabilir. Fransa örneğinden hareketle böyle bir konu gündeme getirebiliriz diye düşünüyorum.
Mustafa Tecdelioğlu: Kendi firmamızda satın almalara baktığımızda aldıklarımız hep peşin ama sattıklarımızın vadeli olduğunu ben de görüyorum. Vadelerin kesinlikle düşürülmesi gerekir. Vadeler 1-2 ayı geçmemeli. Vade sorununu sektör olarak kendi aramızda çözmemiz gerekiyor. Sektör olarak bu konuya bir düzenleme getirmemizin gerektiğini düşünüyorum. Almanya’da 60 gün kuralı var biliyorsunuz ki Almanya’da çek veya senet yok. Vadeli işler Almanya’da 60 gün ile sınırlandırılıyor.
Kaan Kozulu - Kardemir: Müşteri alışkanlıklarını değiştirmek zor. Ama yine de bu konuda kısıtlamalara gidilebilir. Her firma da buna uyarsa bir müddet sonra kendi piyasanız da buna uyacaktır. Her şirketin kendi özelinde finans kısmını şimdiden ayarlamasında fayda görüyorum.
Tuğrul Gökağaçlı - Bimeks Çelik: Artık sözleşmelerde ve bağlantılarda başka fiyatlandırma metodları öne çıkabilir. Örneğin 6 aylık bağlantılarda 3 ay sonra hurdanın hareketlerinin belli bir yüzdesi artı veya eksi olarak malzeme fiyatına yansıtılabilir. Böylelikle alıcı kısmındaki sanayicilerimiz fiyatlar düşerse düşmesinden çıkarsa çıkmasından yararlanabilir. Ayrıca Kardemir fiyatlandırma veya satış politikasında bir değişikliğe gidecek mi? Yoksa şuana kadar olduğu gibi klasik yöntemlerle devam mı edecek? Yeni gelen ekip farklı bir bakışa sahip mi? Bu konuda da bilgi almak isteriz.
Kaan Kozulu - Kardemir: Şuanda bizim İtalyan ortağımız ortalama yıllık 350 bin ton parlak çelik çubuk ve paslanmaz tel üreten ve bunu da filmaşinden üreten bir firma. Biz onlardan çubuk alırken sistemimiz çok basit. Bir baz fiyat açıklıyorlar (bu baz fiyat çok değişmiyor, ekstrem durumlarda oynuyor), fatura tarihindeki hurda tutarını ekliyorlar. Bu hurda tutarı büyük çelik üreticileri tarafından deklare ediliyor. Paslanmaz olursa o ayki nikel ile ilgili ilaveyi yapıyorlar. Bizim çelik üreticilerimiz bu tür fiyatlandırmaya geçebilirler mi? Avrupa bunu yapabiliyorsa biz neden yapmayalım.
Ama kesin olarak değişecek veya değişmeyecek diyemem. Böyle bir cevabı bende öngöremiyorum. Bağlantı elemanları sektörü Kardemir’in daha önce hitap ettiği sektörlerden farklı bir sektör. Dolayısıyla alışılmış pratiklerin bu sektöre dayatılmasının doğru fikir olduğunu düşünmüyorum. Bu sektörün pratikleri ile hareket etmek gerekiyor. Net olarak bunu söyleyebilirim.
Nafi Ertan - Onur Montaj: Almanya ve Fransa örneğindeki konuyla ilgili şunu söylemek isterim. Firmalar karşılıklı banka ile anlaşıyorlar. Mal satacağım ve 60 gün içerisinde ödeyecek diyor. Faturayı bankaya götürüyor. Alan firma 45 günde öderse faizini satan firma kendi ödüyor eğer 60 günü geçerse faizi alan firma ödüyor. Böyle bir sistem var. İnsanlar parayı ödeyip ödemediğini bile sormuyor bankalardan takip ediyorlar.
Mustafa Tecdelioğlu: Bizim Kardemir’e de, Kroman Çelik’e de, Diler Çelik’e de, İçdaş’a da İsdemir’e de ihtiyacımız var. Sizler, bizim için önemlisiniz. Çünkü en temel girdimiz hammadde. Hammadde de ne kadar az dışa bağımlı olarak çalışırsak o kadar çok ihracat yapar ve o derece başarılı oluruz. İlişkilerimiz daha da devam edecek. Sizler üreteceksiniz, bizler de satacağız. Beraber yol alacağız.
Serkan Berber – Es Metal: Hammaddeye ulaşımda sıkıntı yaşamasak en az iki buçuk kat daha fazla malzeme satabilirdik. Çünkü inanılmaz bir talep var. Finansman konusu büyük bir sorun ama 2021 yılı için umutluyuz. Yatırım da yapıyoruz. Farklı sektörden farklı talepler geliyor. Işığı gördüğümüz için bu yatırımları yapıyoruz. Hammaddeye ulaşım konusunda Nisan - Mayıs aylarında daha rahat ulaşacağımızı düşünüyorum. Bu anlamda 2021 yılından umutluyum.
Mehmet Abacıoğlu: Almanya’da 2020’de sadece 2 tane yüksek tonajlı çalışan fabrika kapandı. Bunların da etkileri bizim üreticilerimize özellikle büyük çaplı çalışan firmalara yansıyacaktır.
Mahmut Öztürk – MS Vida: Şuan müşterilerimizle konuştuğumuzda İtalya ve Türkiye’deki imalatçılarda yoğunluk olduğunu ve terminlerin bu iki ülkedeki firmalarda uzadığını söylüyorlar. Bizdeki bu yoğunluk Avrupa’daki ve diğer ülkelerdeki imalatçılarda yok. Sektörümüzün bu anlamda Avrupa’da önde bir konumda olduğunu gösteriyor.
Serkan Berber – Es Metal: Artış beklememdeki söylemim son iki haftadır benimle bağlantıya geçmeye çalışan firmaların olmasındandır. Bunların 3 tanesi ile çalışmaya başladık. Şuan 3 tane makine yatırımım var. Yeter ki hammaddeye ulaşımı sağlayabilelim. Kademe kademe bu rakamlara sektör olarak da milyon tonlara ulaşacağımızı düşünüyorum.
Selçuk Mataracı - Atlas Vida: 2019 değerlendirme toplantısında da aynı şeyleri söylemiştim. Vadelerin 7-8 ay vadeli satış yaparak önünüzü nasıl görebiliyorsunuz demiştim. Mal alırken her şeyimizi peşin alıp dolar bazında alıyoruz ve TL bazında satıyoruz. Haksız rekabetlere maruz kalıyoruz. Malımızı satıyoruz ama yerine mal koyamıyoruz. 2021 yılını 2020’den çok daha iyi olacağını düşünüyorum. Vade olayını meslektaşlarımızın ciddi şekilde düşünmesi gerekiyor.
Kerim Taşkazan - Taşkazan Somun: Vade konusunun konuşulması bizleri mutlu etti. Vade konusunda mağdur oluyoruz. Geçenlerde Konya Sanayi Odası’nın düzenlemiş olduğu toplantıda da aynı konular konuşuldu. Sattığımızı yerine koyamıyoruz. Genel olarak sorunlarımız aynı ve bu konularda çözüm üretilirse daha iyi yerlere geleceğimizi düşünüyorum.
Mustafa Tecdelioğlu: Toplantımızı kapatırken öncelikle toplantımıza katılan herkese teşekkür ediyorum. 2020 senesi bizler için büyük üzüntüleri de yaşadığımız bir yıl oldu. Kaybettiğimiz birçok büyüğümüz ve meslektaşlarımız oldu. Kaybettiğimiz insanlarımız için Allah’tan rahmet diliyorum. Sizlere de katılım gösterdiğiniz için teşekkür ederim. Herkesin yeni yılını kutluyorum, sağlıklı bir yıl diliyorum.